- Back to Home »
- Anasayfa , Deneme , Güncel »
- Ka(e)der...
Posted by : sadecemurmur
15 Mayıs 2014 Perşembe
Kadere iman; İslam dininde imanım şartlarından birisi. Peki güzel kardeşim kadere iman mı et demiş tap mı demiş? Nedir bu kadercilik furyası. Yüzlerce kişinin ardından sen çık de ki kader bu işin fıtratı bu. Aklına gelmediğindendir muhtemelen yoksa şu cümleyi de kurardı zat-ı muhterem(!)"Kaderden kaçılmaz. Bu olay olmasa da ölürlerdi başka şekilde." Eee o zaman cinayet suçundan yatanları salalım gitsin. Nasıl olsa eceli gelmeyeni kimse öldüremiyor, cinayet işleyen Azrail'in kolu. Bu nasıl bir mantıktır anlam vermek güç.
Türkiye'deki toplumsal olayların da bir kaderi var galiba. Açılış hükümeti, iktidarı yuhalama, eylemler yapma, sonra sivil örgütlerin isim yapma çabası, eee zenginler hiç dua almasın mı sonrasında bir yardım gösterisi (gösteri diyorum zira şölenler eşliğinde reklam olsun diye yapılan etkinlikler) ya sonra? İlk önce haberlerden silinir, sonra kandırılarak ya da ikna(!) edilen yakınların ağzına bal sürüp susturma, ilk yıl dönümde gidip maden kapısına çelenk koyma... Tabi bu işin de kaderi böyle. Ölürsün ama boşu boşuna, ölümün önemsizdir. Ölümün dolusu mu olur bre pervasız diyebilirsiniz. Örnek vereyim kendi şehrimden; Şehitkamil süngü ile çok acı bir şekilde öldürüldü. Ne değişti? Koca bir destan olan Gaziantep Savunması başladı. Cemal'in canı Şehitkamil'den daha mı değersizdi? Neden Türkiye'de hiçbir şey değişmiyor? Kader...
Çaresizlik anlarımızda bazı kelimelerin ardına saklanıyoruz. Ama onlar sadece bir kelime. Akıllı insanları kandıramaz o kelimeler. Bu da demek oluyor ki pek akıllı insan yaşamıyor yaşadığımız coğrafyada... Daha somut örnek mi ? Eset-Esad desem? Burada daha sadece okunuş değişmiş kelime aynı yani...
Kader kelimesi ne zaman bizi çemberinden çıkarır bilmiyorum. Ama nasıl çıkılır yolu biliyorum. Eğer biz yeterli eğitim ve donanıma sahip olursak kimse bizi böyle saçmalıklarla kandıramaz. Eğer düzene karşı çıkmak istiyorsanız, kaderi yıkmak istiyorsanız sokaklarda anlamsız eylemlere katılmayın. Kültürlü, cahil, okumuş, okumamış diye ayırt etmeden herkese izah edin. Devir sokağa çıkarak kendini anlatma devri değil, evlerde konuşup ikna ederek kendini anlatma devri. Konu bütünlüksüz yazıma artık son veriyorum. Ama azat edin üzgünken en fazla bu kadar oluyor...
Türkiye'deki toplumsal olayların da bir kaderi var galiba. Açılış hükümeti, iktidarı yuhalama, eylemler yapma, sonra sivil örgütlerin isim yapma çabası, eee zenginler hiç dua almasın mı sonrasında bir yardım gösterisi (gösteri diyorum zira şölenler eşliğinde reklam olsun diye yapılan etkinlikler) ya sonra? İlk önce haberlerden silinir, sonra kandırılarak ya da ikna(!) edilen yakınların ağzına bal sürüp susturma, ilk yıl dönümde gidip maden kapısına çelenk koyma... Tabi bu işin de kaderi böyle. Ölürsün ama boşu boşuna, ölümün önemsizdir. Ölümün dolusu mu olur bre pervasız diyebilirsiniz. Örnek vereyim kendi şehrimden; Şehitkamil süngü ile çok acı bir şekilde öldürüldü. Ne değişti? Koca bir destan olan Gaziantep Savunması başladı. Cemal'in canı Şehitkamil'den daha mı değersizdi? Neden Türkiye'de hiçbir şey değişmiyor? Kader...
Çaresizlik anlarımızda bazı kelimelerin ardına saklanıyoruz. Ama onlar sadece bir kelime. Akıllı insanları kandıramaz o kelimeler. Bu da demek oluyor ki pek akıllı insan yaşamıyor yaşadığımız coğrafyada... Daha somut örnek mi ? Eset-Esad desem? Burada daha sadece okunuş değişmiş kelime aynı yani...
Kader kelimesi ne zaman bizi çemberinden çıkarır bilmiyorum. Ama nasıl çıkılır yolu biliyorum. Eğer biz yeterli eğitim ve donanıma sahip olursak kimse bizi böyle saçmalıklarla kandıramaz. Eğer düzene karşı çıkmak istiyorsanız, kaderi yıkmak istiyorsanız sokaklarda anlamsız eylemlere katılmayın. Kültürlü, cahil, okumuş, okumamış diye ayırt etmeden herkese izah edin. Devir sokağa çıkarak kendini anlatma devri değil, evlerde konuşup ikna ederek kendini anlatma devri. Konu bütünlüksüz yazıma artık son veriyorum. Ama azat edin üzgünken en fazla bu kadar oluyor...