- Back to Home »
- Kitap »
- George Orwell - Bin Dokuz Yüz Seksen Dört
Posted by : sadecemurmur
12 Temmuz 2014 Cumartesi
Bu kitabı alırken diğer kapağı bulamamış olmam çok acı. Asıl onu sevmiştim. Can yayınlarının kapak tasarımı yaratıcı fakat çekici değil, karmaşık.
Öncelikle önsüzü eleştirerek başlamak istiyorum. Kesinlikle yüksek ego ile yazılmış bir ön sözdü ve çeviren (Celâl Üster) kişiye tek kelime ile gıcık oldum. Kabul ediyorum iyi iş çıkarmış ve övünmekte haklı fakat bu benim okuma keyfimi kaçırabileceği anlamına gelmiyor. Kitabı bu basımı ile okuyacaklara tavsiyem aslen son söz olan ön sözü kitap bitince okumaları. Zira kendini övme çabası içerisindeki çevirmenimiz kocaman bir spoileri bizlere armağan etmiş. Okumaktan vazgeçmemek için kendimle savaştığım bir gerçek.
Çeviriyi bir kenara bırakıp yazıma gelmek biraz sakinleştirecek sanki beni. George amca gerçekten dünya siyasetini çok iyi bir şekilde özümsemiş ve bunu kitabına nakşetmiş. Bir çoğumuzun bildiği fakat kelimelere dökemediği siyasi projeler gayet net bir dille anlatılmış. 1949 yılında bugünleri görmüş neredeyse. Sevgili ülkemi yönetenlerin de bu kitabı okuyup özümsediği hissine kapıldığımı söylemeden de geçemeyeceğim.
Dil olarak çok daha ağır bir dil bekliyordum ama bu konuda haksız düştüm açıkçası. İlk bölümde sinir olduğum çevirmenin bu konuda emeği büyük sanırım. Akıcı bir dile sahip kitap. Bazı anlatımlarda bozulmalar mevcut olsa da bu kendi diliyle okumamanın verdiği bir handikap diye düşünüyorum.
Kitabı bitirdiğim gece kabuslar içerisinde geçti. Uyandığımda hala gerçek hayatta mıyım, kitapta mı yoksa rüyada mı bir türlü ayırt edemedim. Bu size ne kadar etkilendiğim konusunda daha net bir fikir verir herhalde. Okumak isteyenlerin tercihinden dolayı tebrik ediyorum ve keyifli okumalar diliyorum. Sıradaki siparişimde hayvan çiftliğinin olacağını da belirterek ne kadar beğendiğimi son cümlemde bir kez daha göstermek istiyorum.
Öncelikle önsüzü eleştirerek başlamak istiyorum. Kesinlikle yüksek ego ile yazılmış bir ön sözdü ve çeviren (Celâl Üster) kişiye tek kelime ile gıcık oldum. Kabul ediyorum iyi iş çıkarmış ve övünmekte haklı fakat bu benim okuma keyfimi kaçırabileceği anlamına gelmiyor. Kitabı bu basımı ile okuyacaklara tavsiyem aslen son söz olan ön sözü kitap bitince okumaları. Zira kendini övme çabası içerisindeki çevirmenimiz kocaman bir spoileri bizlere armağan etmiş. Okumaktan vazgeçmemek için kendimle savaştığım bir gerçek.
Çeviriyi bir kenara bırakıp yazıma gelmek biraz sakinleştirecek sanki beni. George amca gerçekten dünya siyasetini çok iyi bir şekilde özümsemiş ve bunu kitabına nakşetmiş. Bir çoğumuzun bildiği fakat kelimelere dökemediği siyasi projeler gayet net bir dille anlatılmış. 1949 yılında bugünleri görmüş neredeyse. Sevgili ülkemi yönetenlerin de bu kitabı okuyup özümsediği hissine kapıldığımı söylemeden de geçemeyeceğim.
Dil olarak çok daha ağır bir dil bekliyordum ama bu konuda haksız düştüm açıkçası. İlk bölümde sinir olduğum çevirmenin bu konuda emeği büyük sanırım. Akıcı bir dile sahip kitap. Bazı anlatımlarda bozulmalar mevcut olsa da bu kendi diliyle okumamanın verdiği bir handikap diye düşünüyorum.
Kitabı bitirdiğim gece kabuslar içerisinde geçti. Uyandığımda hala gerçek hayatta mıyım, kitapta mı yoksa rüyada mı bir türlü ayırt edemedim. Bu size ne kadar etkilendiğim konusunda daha net bir fikir verir herhalde. Okumak isteyenlerin tercihinden dolayı tebrik ediyorum ve keyifli okumalar diliyorum. Sıradaki siparişimde hayvan çiftliğinin olacağını da belirterek ne kadar beğendiğimi son cümlemde bir kez daha göstermek istiyorum.
Ne kadar güzel bir blog! takibe aldım :)
YanıtlaSilBen de blogunuzu görmek için uğraştım fakat başarılı olamadım. Sürekli google+ profiliniz açılıyor.
YanıtlaSil