- Back to Home »
- Deneme »
- Denk mi? Eşit mi?
Posted by : sadecemurmur
5 Aralık 2014 Cuma
Tanımla başlayalım isterseniz. Eşitlik iki farkı ölçütün, nesnenin, bireyin birebir benzer olma durumudur. Denklik ise birebir benzer olmasa da aynı işlevi gören demektir. Yani en azından ben böyle yorumluyorum. Peki kadın-erkek eşit midir? Öncelikle fiziksel olarak bir değildir. Dış görünüş olarak farklı olmamızın yanında misal kadınların son kaburgası serbestken erkeklerde birleşiktir, kadınların vücudundaki yağ yüzdesi erkeklerden yüksektir... Örnekler arttırılabilir. Peki eşit midir sorusundan önce eşit olmalı mıdır diye sorsam. Eşit olmak neyi değiştirir ki. Tabi eşit olan bir özelliğimizden dolayı bu soru anlamını yitiriyor. Cinsiyet fark etmeksizin insanoğlunun egosu birbirine eşittir. Açık yüreklilikle söylüyorum bana birisi sen bir kadınla eşitsin dese utanırım, redderim. Nasıl yani bir grip olduğunda dahi çekilmez adam olan ben doğum yapan bir kadınla nasıl eşit olabilirim. Mümkün müdür bu. Bir kere bu bizi doğuran annelerimize bir hakaret değil midir?
Üstünlük; bir diğer ürün, nesne, birey olmaksızın hayatın devam etmesi... En azından ben bu şekilde yorumlamayı tercih ediyorum. Peki kadınsız erkekler ya da tam tersi erkeksiz kadınlar sürdürebilir mi hayatı. Madem hayatı sürdürmek için iki unsur da bulunmalı, nerde kaldı üstünlük. Eee murmur sende işi yaptın ne eşit ne üstün nasıl olacak bu iş diyebilirsiniz. İşte burada denklik kelimesi imdadımıza yetişiyor. Birebir benzer değiliz, üstün de değiliz, o zaman dengiz demektir. Ayrılmaz bir bütünüz yani.
Denklikten midir bilinmez ama kız ve erkek çocukları farklı şekilde yetiştirilir. Daha önceleri ataerkil bir toplum olmamıza bağlıyordum bunu fakat değişen sosyal statüler ve kadın haklarının gelişmesini izleyişimin ardından yanıldığımı fark ettim. Hala kızlar bebeklerle, pembeler içinde yetiştirilirken, erkekler arabalarla, maviler içinden yetiştiriliyor. Bence bu yetiştirme tarzı kadın erkeğin ilk ayrıma uğradığı nokta. Sonrasına gelecek olursak tespitim şu yönde; erkekler hem fare hem klavye ile bilgisayar oyunları oynarken, kızlar sadece fare ya da sadece klavye ile oynanan oyunları tercih ediyor. Bunu söylediğimde bir kız çıkar genelde ama ben fps oyunları da oynuyorum der ve istisnalar kaideyi bozmaz demem bir şey değiştirmez. Lütfen peşinen bunu dedim istisnaları bir kenara bırakın. Bu alışkanlığı sonralarda araba kullanımında erkeklerin daha üstün olması ile görüyoruz. Sağ ayna, sol ayna, dikiz aynası, gaz, fren, debriyaj, vites... Eee kadın buna uygun yetiştirilmedi ki. Yarıştırmak bile saçma.
Dün yani 5 Aralık, Dünya Mühendisler Günüydü. Ufak bir konuda anlaşmazlık yaşadım. Olay tam da denklik konusu ile ilgiliydi. Kadınlardan mühendis olur mu? Olur tabi ki ama ne kadar verimli olur? Kadınlar duygusal varlıklar. İyi ki de öyleler yoksa bebekken halimiz harap olurdu. Bu hayati iyi yön kimi zaman hayati derecede kötü bir özellik olabiliyor. Tamam düzenlidir kadınlar, işlerine bir erkekten daha çok özen gösterirler fakat bir yandan da paniktirler. Vesveselidirler, o kadar detaycılardır ki bazen bütünden parçayı görmeyi unutup detayların içerisinde kaybolurlar. Bize verilen özellikleri, gerek doğmadan önce gerekse doğduktan sonra, iyi düşünür buna göre meslek seçimi yaparsak sizce de performansı arttırmaz mıyız? Kadınlar çok iyi endüstri mühendisi olur, çok iyi gıda mühendisi olur ama kusura bakmayın iyi bir makine ve elektrik elektronik mühendisi olamazlar. Yani en azından bir erkek kadar iyi diyeyim. Çok iyi bir mimar olurlar fakat iyi bir inşaat mühendisi olamazlar. Biri birinden daha kolay ya da değersiz demek değil bu sadece yeteneklerimize göre işe yönelmemizdir bu. Yanlış meslek seçimi erkekte olursa sadece sıkıcı bir eş ya da sıkıcı bir babaya sebep olurken kadında tüm evin alt üst olması anlamına gelir. Evin en önemli unsurudur çünkü kadın.
Kadın erkek denktir. Evet kadın erkeğin yaptığı işlerin büyük bir çoğunluğunu yapabilir. Hatta fiziksel olmayan işlerin tamamını yapabilir bile diyebilirim. Fakat kadın erkeğin yaptığı her işte mutlu olamaz. Olması da gerekmez. Kadın erkeğe eşit diyen kadınlar ve erkek kadından üstün diyen erkekler denk olduğumuz ayrımını görürlerse dünyayı daha yaşanılır bir hale getirmek için büyük bir yol katettiğimizi görebilirler. Umarım kırmadan anlatabilmişimdir düşüncemi. Kadın-erkek, dindar-ateist, galatasaraylı-fenerbahçeli, beyaz-zenci... gibi sözcüklerle ayrıştırılmadığımız bir dünya ümidiyle sağlıcakla kalın.
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
YanıtlaSilÖncelikle bayan kelimesinden ötürü kınıyorum sizi :) Yorumunuz için çok teşekkür ederim :) Bu yorumla yanlış anlaşılmamın geçtiğini anlamam normal muhtemelen. İyi günler keyifli okumalar dilerim :)
Sil1. Kadinla esit olmk utanc verici bir sey degil 2. Sekizinci siniftan beri ATATURK inkılaplarını ogreniyrz hic bir tarih kitabi yada Ataturk denk dememistir esit demistir
YanıtlaSilCidden mi sadece başlığı okuyarak cevap... Bu kadar mı bağnazlık nüfus etti... Denk olmak ile eşit olmak arasında ince bir çizgi var. Eşit olmamız için bizim de çocuk yapabilmemiz lazım mesela. Yazıyı okusaydınız her iki tarafın eksikleri ile birbirini tamamladığını anlattığımı anlayabilirdiniz fakat kurduğunuz cümleden de anladığım üzere pek vaktiniz yok incelikleri durup düşünmeye...
SilGayet temiz niyetli ve doğru tespitleriniz mevcut. Kimseyi kırmadan durum anlatılmış, cinsiyete sahip insanlar çok kısa süreliğine empati yaparak ya da benliği çok ufak kenara bırakarak bir okusun. Zihinler farklı ilkelerle çalıştığı müddetçe erkek ve kadın arasında bir mütabakat sağlanamaz, yani gerçek hayat şartlarında mümkün değildir. Bu yüzden herkes kendi zihninin çalışma ilkelerine yönelik bir hayat seçerse, kazanan cinsiyetler değil, insanlık olur.
YanıtlaSil