Posted by : sadecemurmur
16 Ağustos 2014 Cumartesi
Gaziantep-Marmaris arası 19 saate varan bir cehenneme döner her yaz. Bunun da tek sebebi annemin yükseklik korkusu olsa gerek. Gerçi kitabın lezzetine lezzet kattı bu yolculuk bunun için anneme teşekkür etmem gerekir.
Dil açısından yapayım eleştirimi. Bir mühendisi anlatan okuduğum ilk kitap Canan Tan Yüreğim Seni Çok Sevdi oldu. Ardından Oğuz Atay Tutunamayanlar... Tutunamayanlar bilincime öyle bir yerleşti ki her mühendis içeren kitabı ağır bir dil ole bekler oldum. Ama bu kitap ilk kitap gibi sular seller gibi akıcıydı. Ön yargımı kırdığını pek söyleyemem ama edebiyatçılar yazınca daha pozitif bakabilirim artık.
Bir mühendisin hayatını okumak bana diğer meslek gruplarından daha sıcak. Ne de olsa gelecekteki meslektaşlarım. Bu sebepten dile sevindim. Yalnız konu meslektaş olunca daha yaratıcı hikayeler beklemem herhalde doğal hakkım. Bu kitap bu beklentimi gayet karşıladı. Sonunu tahmin edemediğim filmler ve kitaplar özel ilgi alanım. Gerçi şüphe duyduğum yerler oldu bu kitapta ama tam anlamı ile bir tahmin olmadı. Heyecanı arttırdı bu da.
Yolculuğa kattığı keyif, kurgu ve dili bir bütün olarak düşünürsek kitap okumaya değer. Bunun yanında daha önceki kitap yorumlarında da bahsettiğim yazarın başka kitabını okuma arzusu Livaneli için de oluştuğuna göre ne kadar memnun kaldığımı anlatmama gerek yok. Şimdi sırada tatil zamanı ama önce Çetibeli çevirmesini geçmek var.